3 Eylül 2009 Perşembe

Kupa Finali İçin Bursa Deplasmanı...

Herşey güzel gelişmeye başlıyordu aslında, Kupa finali için Bursa'ya gittiğimiz o güne kadar herşey çok güzeldi lakin Bursa dönüşü birden herşey değişmişti. Herşey sil baştan terse dönmüştü sanki. Kupa finali için az buçuk bi iş yapan birden değişiyor ve bi hava içerisine girmeye başlıyordu. O günlerde finallerim vardı . Kayseri'den önemli mi diyerek çıkıyordum her gün evden doğru derneğe ne vardı bu dernekte hiçbişi yoktu sadece neler yapılacağımız konuşuluyor fikirler tartışılıyordu. Gün gelip çatmıştı. Yaklaşık 1 hafta boyunca standlar kurulmuş deplasman otobüsleri için listeler hazırlanıyordu. Bizim heyecanımız gün geçtikçe artıyordu. Listeler kabarıyor gün geçtikçe şaşkınlığımız daha çok büyüyordu. Deplasman rekoru kıracağımızdan bahsediyor kendi aramızda ufak çaplı takılmalar oluyordu.

Neyse günü komple anlatmaya kalkarsak haftalarca bu yazıyı yazmakla uğraşabilirim. Maç günü dernekte erkenden buluşmuştuk arkadaşlarla. Dernekte acayip bi curcuna vardı sabahın 9 unda dernek full doluydu nerdeyse.. Zaten o dönemde dernek bi maç bileti bedava olduğu için bide böyle organizasyonlarda kayıt merkezi olduğu için doluyordu. Neyse saatler geçtikçe ilerliyor bizim heyecanımız kat ve kat artıyordu. İlerleyen saatlerde Enes,Onur,Ben yalan olmasın başka biri varmıydı hatırlamıyorum malum deplasman öncesi yemekleme konağımız olan Donas'a gitmiştik yine her zamanki gibi. Daha sonra tekrar dernekteki o kalabalığın yanına gitmiştik. O saatlerde biraz benim dalgınlığım biraz curcunayla karışık olarak Enes'in telefon dernekte duran densizin biri tarafından çalınmıştı..

Artık otobüsler gelmiş yavaş yavaş hareket vakti geldiğinden dolayı herkes yavaş yavaş otobüslere bindirilicekti. Yanlız iş öyle karambole düzenlenmişti ki şimdiye kadar ama ona rağmen bi terslik olmamıştı. Otobüslere binmek için stadyum yanına gitmiştik. Biz 50-60 kişi karşımızda oradaki otobüslere binecek 3000 kişi. Düzensizlik bu işte isimler tek tek okunup otobüslere bindirilmek istenince bi curcuna yine koptu zaten. Herkes otobüslere saldırdı. Biz kaldık ortada o an anlatamam durumu. Herkes gitti biz orada kaldık :) Neyse bi mareca daha oldu bu şekilde 11 de otobüsler yola çıkmıştı ki bizim Kayseri'den çıktığımızda 02:50 idi.

Yolda çok makara dönmüştü bizim servis arabasında düşününce.. Hele bi benzin istasyonunda Enes'in şöförün yokluğunu fırsat bilip vitesi boşa alması varki gülmekten kafaları yemiştik zaten.. Şöför arabayı eliyle durdurmaya uğraşıyo biz içerde gülme krizlerinde Enes gülmekten napacağını şaşırmış halde kendimizden geçmiştik. Yanlış hatırlamıyorsam Ankara çıkışında bi benzin istasyonuydu. Önce yola çıkan arkadaşlarımdan birini aradığımda şimdi Bursa'ya geldik cevabını aldığımda büyük bi şok geçirmiştim biz daha Ankara'daydık.

Bursa'ya indiğimizde farkettik ki davul tokmaklarını almayı unutmuşuz :) 2 Arkadaşımız sağolsunlar Bursa'nın altını üstüne getirip tokmak alıp gelmişlerdi. Sonra zaten stad karmaşası başlamıştı yanlız şok içindeydik Bursa'da ne tarafa dönsek Sarı-Kırmızı formalı atkılı insanlar çıkıyordu karşımıza 12000 Kayserispor taraftarı olduğunu öğrendik o gün Bursa'da. Gelmiş geçmiş belki en iyi tribün görseli oluşmuştu o gün orada. Giden hiçkimsenin unutmadığı her fırsatta dile getirdiği bi gündü, her ne kadar penaltı sahnesi bizim adımıza ölüm gibi olsada..

Gerçekten uzun günler,haftalar süren bi maratondu. Eskiyi andık güzel günlerdi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder